Önceki gün Almanya’nın Düsseldorf şehrinde bir otel odasına baskın yapıldı ve 40 yaşlarında bir Türk, elindeki infaz listesi, silah ve mühimmatıyla beraber yakalandı.
Alman istihbaratı infaz listesini açıklamıyor ama kişilere uyarı verildiğini açıkladı.
Bu operasyonda bilinmeyen bir denklem var, o da yakalanan listenin, infaz listesinin tamamı olup olmadığı ve hangi grubun infaz listesi olduğu.
İyisi mi ben olayı başından itibaren yeniden anlatayım.
Aylar önce yakın bir arkadaşım ailesiyle beraber istihbarat tarafından güvenlik nedeniyle evinden alınıyor ve başka biyere götürülüyor. 4-5 gün güvenli evde kaldıktan sonra tekrar evlerine getiriliyorlar. İstihbarat kendilerine infaz işinin başında çok bilindik bir emekli komutanın olduğunu söylüyor ve grubu “Ergenekon” olarak açıklıyor. Ayrıca o bilinen komutanın yanında 4-5 subay da olduğu belirtiliyor.
Arkadaşım kendi evine geldikten sonra beni arayıp, yukarıda anlattıklarımı söyledi ve benden bir açıklama yapmamamı, eşinin ve çocuklarının çok paniklediğini söyledi. Ben söz verdim ama tahmin ettiğim bikaç yakın arkadaşımı üstü kapalı olarak uyardım.
Aradan 1-1,5 ay kadar geçti ve bildiğiniz gibi Birgün Gazetesi yazarı ve Artı TV programcısı Erk Acarer Osmanlı Germania denilen gruptan dayak yedi. Bu olay üzerine Artı TV’de Erk Acarer’in programına konuk olarak davet edildim ve bana anlatılanları isim vermeden anlattım.
İşin ilginç yanı TV’de bu olayı anlatmadan önce Alman polisi benimle irtibata geçti ve 2 saat sohbet-sorgu arasında bir konuşma geçti aramızda. TV’de konuştuktan 1 gün sonra da bulunduğum bölgenin terörle mücadele ekiplerinden 2 kişi 3 saat ifademi aldılar ve kendilerine aynı gazete ve internet sitesinde çalıştığımız arkadaşlarımızın adını verdim.
Polis bana isim vermemesine karşın neden ve nasıl isim verdim?
Ben TV’de açıklama yaptıktan sonraki gün JİTEM KURT adlı birisi instagramdan 21 kişilik bir liste yayınladı. Ergenekon ile bu liste uyuşmuyordu, güvenlik için 5 gün başka yere götürülen kişi 21 kişilik listede yoktu.
Ben beraber çalıştığım arkadaşların adını verince polis 1 gün sonra Celal Başlangıç’a gitti ve bu kez 55 kişilik bir liste olduğunu söyledi. Anlayacağınız 3 ayrı liste var, bana göre ikisi infaz, diğeri ise dayak üzerine kurulu.
Tekrar gelelim bu yakalanma olayına. Yakalanan kişi 40 yaşında olduğundan ve otelde kaldığından dolayı Osmanlı Germania grubu değil. Zaten bana göre onların listesi dayak ve korkutma üzerine kurulu.
JİTEM KURT listesi de olma olasılığı az, çünkü onların listesi açıklandı ve Fethullah Gülen ağırlıklı bir liste değil.
Geriye kaldı Ergenekon listesi ve her şey esasında üst üste oturuyor. Gönderilen vurucu tim emekli asker olduğundan 40 yaş oturuyor. Otelde kalması da bunun bir anlamda kanıtı gibi duruyor.
Biliyorsunuz, son askeri şura toplantısında 1800-2000 arası Ergenekoncunun emekli edileceği ve Ergenekon’a son verileceği çok yazıldı. Ben de önceki infaz timinin Erdoğan’a rest çektiğini yazmıştım. Çünkü tam da o sırada Erdoğan, Avrupa Birliği’ne tekrar yanaşmış ve olacak her şey üstüne kalacaktı.
Ben açıklama yaptıktan ve bu infaz timleri çokça yazıldıktan sonra Erdoğan’ın Almanya büyükelçisiyle görüşme yaptığı ve infaz listesiyle bağlantısının olmadığını söylediği gelen duyumlar arasında.
Bütün bunlara karşın Ergenekon neden tekrar infaz listesi üzerinde çalışıyor. Az da olsa bir olasılık, infaz timinden birisi buraları çok sevdi ve her şeye karşın yedek kuvvet olarak kalmak istedi.
İkinci olasılık, artık Erdoğan iktidarının sonuna gelindiğinin herkes farkında ve sonrası için bir güç gösterisine hazırlık var. Çünkü 2 tartışma da (Zayıf olasılık olsa da) hâlâ yapılıyor. Gitmeden önce Erdoğan’ın Gülen’le barışma olasılığı yada Erdoğan sonrası Gülen ekibinin yine yavaş yavaş bürokrasiyi ele geçireceği.
Şimdilik yakalanan kişinin ifade tutanağını beklemek gerekiyor, eğer dediğim gibi çıkarsa, Türkiye öyle özürle filan kurtaramaz gibi geliyor bana, hele tam da Merkel gitmek üzereyken.
