DOLAR
19,0510
EURO
20,5023
ALTIN
1.211,97
BIST
5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır
Yağmurlu
14°C
Diyarbakır
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Yağmurlu
16°C
Pazar Hafif Yağmurlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C
Salı Yağmurlu
16°C

İyilik ve kötülük

16.03.2021
0
A+
A-

Eren Keskin

Geçtiğimiz hafta sonu, Diyarbakır Tabip Odası tarafından düzenlenen, uzun yıllardır verilen “Barış ve Dostluk Ödülü”nü almak için Diyarbakır’a gittim. Ben her Diyarbakır’a ayak bastığımda her zaman aklıma gelen Vedat abi olur.

Vedat Aydın yani. Vedat abi ile yollarımız kesiştiğinde yıl 1990’dı. Henüz yeni bir avukatım ve İHD’de görev almıştım. Vedat abi hem kararlı bir insan hakları savunucusu hem de çevresindeki herkes tarafından çok sevilen neşeli bir insandı.

İHD’nin 1990 Genel Kurul’unda, Kürtçe konuşma yapmış ve bu duruma tahammül edemeyen “devlet aklı” onu tutuklamış ve daha sonra da katletme emrini vermişti.

Vedat abi 5 Temmuz 1991 günü evinden, ailesinin gözleri önünden gözaltına alındı. 7 Temmuz günü bedeni lime lime edilmiş şekilde öldürülmüş olarak bulundu. Onu katledenler, doymamıştı kötülüğe. Cenaze töreninde de 11 kişi katledildi, çok sayıda insan yaralandı. Vedat abi öldürüldükten sonra evlerine eşi Şükran’ın ifadesini almaya gelen kişi ‘Susurluk kazasında’ ölen polis şefi Hüseyin Kocadağ’dı. Kocadağ, alenen orada hepimizi açıktan tehdit etmişti. Bütün bunlar olup biterken İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’dı. 

Şu anki İçişleri Bakanı yani biz insan hak savunucularına “Canı çıkacasılar” diyebilen Süleyman Soylu. Bir zamanlar Mehmet Ağar’ın Süleyman Soylu için “Çocuğum gibi severim” dediğini hatırlıyorum. 

Mehmet Ağar AKP döneminde çete suçlusu olarak yargılandı ve cezaevinde yattı. Aynı Mehmet Ağar bugün iktidarın, ‘başköşede oturttuğu’ isimlerden biri, aynı Tansu Çiller gibi.

Diyarbakır’da bir kez daha bunları düşündüm. Sanki Vedat abi gülen gözleriyle bana bakıyordu. Ve diyordu ki; “Bak kızım, devlette devamlılık esastır.” 

Gerçekten, canımızın çıkmasını istemeye devam ediyorlar. 

Canım Vedat abi, evet devlette devamlılık esastır ama insan hakları mücadelesinde de devamlılık esas..

Bu savaş, iyilikle kötülüğün mücadelesi gibi bir şey… /YeniYaşamGazetesi

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.